8th May 2024
Bir gün ormana yeni taşınan küçük bir ördek vardı. Bu ördek, diğer ördekler gibi sadece suyun üstünde yüzerek değil, aynı zamanda uçarak da vakit geçirmeyi çok severdi. Gökyüzündeki bulutları seyretmeyi, rüzgarın saçlarını okşadığı o özgürlüğü hissetmeyi çok severdi. Yerde olduğu zaman bile gözleri sürekli yukarıda, gökyüzündeydi.
Bir gün ormandaki diğer hayvanlar, ördeğin uçmak isteğini duydu. Tavşanlar, sincaplar, ve ceylanlar onunla beraber uçmayı denemek istediler. Ördek, onların çabalarını alkışlayarak teşekkür etti, ancak yalnızca kuşların uçabileceğini söyledi. Diğer hayvanlar bu cevaba üzüldü, ama yine de ora orman uçmanın keyfine vardılar.
Bir sabah, ördek ormanın açık alanına çıkarak hazırlıklarını tamamladı. Kanatlarını çırparak yavaşça gökyüze yükseldi. İlk kez uçmanın verdiği heyecanı hissetti. Rüzgarın yüzüne çarpması, yükselirken etrafındaki ağaçların manzarası, her şey çok güzeldi. Ördek, gökyüzünün sonsuz maviliği içinde özgürce uçmanın ne kadar harika olduğunu anladı.
Ördek artık her sabah aynı ritüelle uçmaya başladı. Diğer hayvanlar, onu gökyüzünde süzülürken izlemeye bayılıyorlardı. Ördek, onlara uçmanın aslında herkesin yapabileceği bir şey olmadığını, ama kendi özgürlüğünde böyle bir keyif bulduğunu anlattı. Herkes ona imrendi ve onunla aynı hisleri paylaşmayı diledi.
Bir gün, ormanın yukarılarına doğru yükselirken, ördek bir balon gördü. Balonun içinde çocuklar vardı, onlarda öyle bir eğleniyorlardı ki. Ördek, insanların farklı şekillerde uçmanın keyfini çıkardığını gözlemledi ve kendi uçma keyfine bir yenisini daha ekledi. Artık ördek, sadece gökyüzünün değil, insanların da uçma keyiflerine tanık oluyordu.